-Geornalist-
Evvela tabiri tashih edelim: Osmanlıca diye bir şey yok aslında. Bu klişe bir tabir ve bazen insanların olumsuz fikirlerini sağa sola saçmalarına da hizmet ediyor. Diğer taraftan aslında kastedilen mânâ da tek değil. Klasik Türkiye Türkçesi ve Arap Harfli Türk Yazısı diye iki farklı kavram, tek bir Osmanlıca kelimesi ile söyleniyor, bu da kafa karışıklığını arttırıyor.
Peki "Osmanlıca" öğrenmek için ne yapmak lazım? Osmanlıca öğrenmek başka bir dil öğrenmek değildir, aksine kendi dilinizi adam gibi öğrenmenin tek yoludur. Dolayısıyla Osmanlıca öğrenmek için yapmak gerekenin, tersinden giderek- önce Türkçe'yi çok iyi öğrenmek olduğunu görebiliriz. Yani aslında önümüzdeki meselenin en büyük tarafı elifba öğrenip kelimeleri hecelemeye başlamak değil, "İmparatorluk Türkçesine" imkan nisbetinde hakim olmak. Yeni başlayanları korkutacak bir hedef göstermiş olabiliriz, ama heyecanlanacak bir şey yok, bir ucundan başlamak o kadar da zor değil, ne kadar ilerleyebileceğiniz de hedeflerinize, gayretinize, kaabiliyetinize bağlı bir husus.
Eski yazıyı, ne kadar iyi anlarsanız o kadar iyi okuyabildiğiniz söylenir. Arap harfiyle yazılmış kelimeleri sökebilmek için, orada ne yazıyor olabileceğini tahmin edebilmek gerekir. Bu husus zaman zaman uzmanları da zorlayabilen bir meseledir. İhtisasınız Tıp Tarihi üzerine ise, tarihî tıp metinlerini nisbeten rahat okuyabildiğiniz halde, mesela siyasi-hukuki bahislerle alakalı bir metinle karşılaştığınızda okuyamamanız, anlayamamanız şaşırtıcı değil. Belirli bir maksatla Osmanlıca öğrenmek istiyorsanız, Türkçe'yi iyi bilmekle kalmayıp, o sahanın terminolojisine de hakim olmanız gerekiyor.
İşe kolay tarafından başlamak istiyorsanız, eski metinlerin Latin harfine çevrilmiş nüshalarını okuyarak başlayabilirsiniz. Zaten bir dili öğrenmenin, eğer yazı dilinden bahsediyorsak, en iyi yolu, o dilin klasik metinlerini, güzel eserlerini okumaktır. Başta bu eserleri okurken zorlanacağınız, sık sık lugate müracaat etmek mecburiyetinde kalacağınız aşikardır, lakin emek vermeden de olmuyor...
Lisana hakim hale gelince işi büyük nisbette kolaylaştırmış oluyorsunuz, elifba kısmı sanıldığı kadar zor değil. Türkçe asıllı kelimeler, ekseriyetle belirli kaidelere göre yazılır ve Kur'an okuyabilecek kadar harfleri öğrenmiş biri, bu kelimeleri kısa bir girişten sonra okuyabilmeye başlar. Elbette ne kadar fazla pratik yaparsanız, o kadar hızlı ve hatasız okuyabilirsiniz. Farsça ve bilhassa Arapça asıllı kelimeleri okuyabilmek için, bu dillerin gramerlerine dair biraz bilgi sahibi olmak kolaylık sağlar. Osmanlıca açısından ihtiyaç duyduğunuz kısmını öğrenmeniz, o kadar da zor değil. Diğer taraftan, eğer kelime bilginiz iyiyse, gramer konusunda açığınız olsa bile, vaziyeti idare etmeniz mümkün.
Konuyu olduğundan zor göstermek kadar, fazla kolay göstermek de hatalı. Biri size üç-beş günlük bir çalışmayla mezar taşlarını sular seller gibi okumaya başlayabileceğinizi söylerse inanmayın. Hem heveskarlar beklemedikleri bir neticeyle karşılaşınca işin ucunu bırakabiliyor, hem de aslında okuyamadığı halde okuyabildiğini sananların yalan yanlış yazıları zihinleri bulandırabiliyor. Matbu yazı okumak, el yazması okumaktan daha kolaydır. Nesih hattını okumak, Divanî hattını okumaktan daha kolaydır. Metin okumak istifli yazıları okumaktan daha kolaydır. Hedefinizi, programınızı belirleyin; size göre kolay olan kısımdan başlayın ve çalışmaya devam edin. Gayret kuldan, tevfik Allah'tan...