22 Mart 2016 Salı

pedofil (!) amca

bu aslında abartıp çok uzun yazdığım başka bir yazının bir kısmı. durmadan aynı yazının aynı yerine gönderme yapmaktan bıktığım için bu kısmı ayrı olarak tekrar neşrediyorum.

16 punto yaptım bak, gözünüzü seveyim, okuyun, adamın asabını bozmayın...

*

Yine bir misal olarak, birkaç sene önce vuku bulan bir hadiseyle alakalı olarak gösterilen taraftarlık ve karşıtlık tepkilerini ele alabiliriz. Muhtemelen herkes hatırlayacaktır, hayli yaşlı bir “amcanın” çok küçük yaşta bir kızı taaddüt-i zevcat suretiyle nikahlaması üzerine epey bir tartışma yaşanmıştı. Yaşlı zat, hasbelkader “muhafazakar” cenahı temsil iddiasında bulunan bir yazardı ve yazdığı mevkuteden bazı kişiler bu şahsı destekler vaziyet almışlardı. Buna mukabil, “muhafazakar” cenahtan bir çok kişi ve bilhassa hanımlar, “muhafazakarlığa” karşı çıkan pek çok kişiyle birlikte şahsı ciddi bir eleştiri yağmuruna tutmuştu. Peki sayıca tarafları birbirine denk olmasa da, aynı cenahı ikiye bölen bu ihtilafta kim haklıydı? Görebildiğim kadarıyla iki taraf da haklı değildi, şahsın savunulacak tarafı yoktu ve savunanlar elbette haksızdı, ama eleştirenler de hatalı bir noktada duruyorlardı. Eleştirilerin dayandığı esas argüman, kızın yaşıyla alakalıydı: kız 14 yaşındaydı, yani “çocuk” idi ve iddiaya göre pedofili tabir olunan sapıklık icra edilmiş bulunmaktaydı. Bir kere, aslında konumuzla çok da alakası olmamakla beraber, DSM IV-TR adlı psikiyatrik hastalıklar teşhis rehberinde, pedofili için belirtilen üst yaş sınırı 13, yani “teknik olarak” ortada pedofili olarak vasıflandırılabilecek bir durum yoktu. Diğer taraftan, yine konumuzla çok alakası olmasa da, gerçekten pedofili olup olmadığı hususunda bir kanaat edinebilmek için, şahısla psikiyatrik bir görüşme yaparak, kızı “çocuk” olarak algıladığı için mi tercih ettiğini, yoksa “genç bir kadın” gibi mi algıladığını anlamak gerekiyordu. Her halükarda, 7-8 yaşlarında bir çocuğu parktan kaçırıp tecavüz etmekle, 14 yaşında “baliğa” biriyle izdivaç etmek arasında bir fark olduğu aşikardı. Böyle bir fark sözkonusu edilince, şahsın eleştirilebilecek tarafı kalmamış mı oluyordu? Hayır. Çok ciddi noktalar vardı, fakat görebildiğim kadarıyla hiçbiri gündeme gelmedi. Şahsı eleştirenler “pedofili” kavramına dört elle sarıldılar ve bunu yaparken, aslında kendi zeminlerinin altını oyduklarının, başkalarının değirmenine su taşıdıklarının farkına varmadılar. Aslen İslam karşıtı olan ve hadiseyi de çamur atmak için vesile bilen birçok kişi, İslam fıkhında baliğ ve baliğa kişilerin evlenebilmesine dair hüküm bulunduğundan hareketle, “pedofili = 14, 14 = İslam; o halde pedofili = İslam” gibi bir kıyas yürüttüler. “Muhafazakarlar” arasında şahsı savunanlar, İslam fıkhını savunmak gibi bir saikle, şahsın hatasını da savunurken, İslam karşıtlarıyla aynı argümanla şahsı eleştirenler de, İslam karşıtlarının kalabalığını sayıca arttırmak durumuna düştüklerini fark etmediler. Halbuki herkesi doğru suçla yargılamak gerekiyordu, iki farklı suçun cezası aynı olsa bile, hüküm doğru verilmeliydi. Peki neydi, bilcümle “muhafazakar” kanadın gözden kaçırdığı hususlar? Birincisi taaddüt-i zevcat ile alakalı ruhsatı kullanacak kişinin, eşleri arasında adaleti gözetmesi gerekir. Halbuki bunun kanunen yasak olduğu bir yerde, eşlerden sadece biri kanuni statüye sahip olabilirken, diğeri veya diğerleri “kaçak” durumunda kalacaktır, bu durumda adaletten bahsetmek zordur. İkincisi nikahta kefaet şartı aranır, kefaetin muhtevası örfe göre belirlenir ve kamu vicdanında galeyan uyandıran bir izdivaçta kefaet olduğunu söylemek de zordur. Diğer bir husus, ebeveynini ikna ederek, bir kişiyi zorla nikahlamak ne derecede ahlakî bir tavırdır, sorgulanabilir. Baliğ ve baliğa kişilerin nikahlanmasıyla alakalı serbestlik, sözkonusu toplumda, erken yaşta evlenmenin mahzurları sözkonusuysa, daraltılabilir mi, bu hususta fıkıhçılara danışılması icap ederdi, lakin böyle bir tartışmaya da rastlamadım. Kızın yaşının çok küçük olması yanında, şahsın da çok yaşlı olması, meselenin ciddiyetini arttıran bir noktaydı, sadece kızın yaşına odaklanılmakla bu da gözden kaçırılmış oldu. Faraza, 14 yaşında bir kız, 16 yaşında biriyle nikahlanmış olsaydı, insanlar aynı mertebede rahatsız olmayacaklardı. Hatta 14 yaşında bir kızla 16 yaşında bir erkek arasında nikahsız beraberlik sözkonusu olsaydı, karşı çıkanlardan bir kısmı bunu özgürlük başlığı altında savunabilirdi, en azından aynı şiddette tepki göstermeyebilirlerdi. Uzun lafın kısası, aynı şahsı, aynı fiili eleştirenlerin tamamının aynı noktada durması şart değil, her hadiseye kendi gözünüzle, kendi açınızdan bakmanız gerekir, elalemin argümanlarıyla yola çıkarsanız, ya yolda kalırsınız veya yanlış yerlere gidersiniz.

Hiç yorum yok: