25 Ağustos 2016 Perşembe

Alla Franca Laïcité



Fransızların İslamofobik hareketleri tarz olarak bizdeki laiklik uygulamalarına çok benziyor: dini yasaklarda devekuşu modeli. Plajda “burkini” (=haşema) giymeyi yasaklamakla “Radikal İslam” karşısında nasıl bir başarı kazanabilirsiniz ki? Birincisi bunlar radikal falan değil, bilakis Batı tarzı hayata az-çok adapte olmuş, ama bu arada bir takım İslamî değerlerden de vazgeçmemeye çalışan kişiler. Yani bu yasakla aslında ve sadece kendilerine en fazla yaklaşmış olan kişileri etkileyebiliyorlar. İkincisi bu insanları plajlara girmekten men etmek, “problemi” halının altına süpürmekten başka bir şey değil, siz görmediğinizde bu kişiler ortadan kaybolmuyorlar. Üçüncüsü bu tarz yasaklar radikal denen kesimleri besleyen hareketler. Akıl var, mantık var, ama görünüşe göre Fransızlarda pek yok galiba. Fransa yeni "tedbirler" düşünürken, Almanya kararsız, başörtüsünü yasaklasalar mı diye düşünüyorlar. Biri şunlara İslamiyeti bu şekilde baskı altına almaya çalışmanın Türkiye’de ne gibi neticeler verdiğini anlatsın lütfen.
Allah Fransızları bildiği gibi yapsın, biz yine Türkiye’ye dönelim. Şaka maka ilk defa bir konuda Batı'nın önündeyiz: başörtüsü yasağı. Gurur (!) duyalım. Türkiyedeki baskıcı hareketleri sadece Türkiye’de görmüş olsaydık, laiklik adına yapılanları bize has bir saçmalık sayabilirdik. Halbuki şimdi aynını Fransa’da, yani işin kaynağında da görüyoruz. Demek ki bu "o ideolojinin" doğal sonucu: Pozitivizm. Bizim Jöntürklerin Fransa merakı ve İttihatçıların “Garpçı” kanadının Fransız İhtilali hayalleri içinde yetişen gençler olduğu malumdur. Teknik konularda Almanlardan ne kadar fazla istifade etmişsek, sosyal konularda da Türk entelinin ana kaynağı Fransa. Auguste Comte kafası hâlâ üniversitelerimizde bir hayalet olarak yaşıyor (bkz: papyonlu bir pğöfesöğ). Anglosaksonların sekülarizm kelimesi yerine Fransızca laiklik kelimesinin seçilmesi de tesadüf değil elbet.
Diğer taraftan Britanya’ya baktığımızda -hani şu demokrasinin beşiği olan- Müslümanlar için Şeriat mahkemelerinin olduğunu görüyoruz. Bu varken başka misale gerek yok, ama bu günlerde İskoçya polis üniformasında başörtüsünü kabul etti, Fransızlara nazire yapar gibi. Britanya’da İslamofobi yok diyemeyiz elbette, ama neticede “The Continent” (=Kıta Avrupası)  ile Anglosakson dünyası arasında bir anlayış farkı görüyoruz.
Varmak istediğim nokta şu, madem Türkiye’de Jöntürklerle “Kalın Türkler” birbirini kesmeden yaşamak zorunda ve bir “Millî Mutabakat” havası yakalamış olduğumuz şu günlerde, bir zamanlar birilerinin can simidi gibi sarılmış olduğu “Ilımlı İslam” projesi de FETÖ ile birlikte -umarım- tarihin çöplüğüne atılmış bulunmakta, bir arada yaşama pratiğini güçlendirmek adına “Laik Kesim” bir “Ilımlı Laiklik” açılımı yapsa ya? Bakın Fransızlara ne kadar komik duruyorlar, sizce de öyle değil mi?

Bu arada “La Féteu” de Fransız devletine sızmaya çalışabilir, orada uygun bir alan varmış gibi duruyor.

Hiç yorum yok: