9 Aralık 2013 Pazartesi

dil, fikir, sezgi / tw


bütün bunlar düşünmek derken ne kastettiğine bağlı. herhalükarda insan zihninin mantık ötesi bir alanı var
 şiir de mesela dili ödünç malzeme olarak kullanır, şiirin anlattığı sözle anlatılamayandır...
dil olmadan formel mantığı kullanamazsın, ama bu bir tür zihin faaliyeti yürütemediğin manasına gelmiyor
diğer taraftan aslında formel düşünce temel malzemesini mantık ötesi alandan sağlıyor, bulutların üstündeki bir şato gibi
dedüksiyon yapmaya başlamak için elinde iki önerme olması lazım hazırda, aksiyomların doğruluğunu mantık dışı alanda sınıyorsun
bu yüzden objektif kanaatler sübjektif kabullere dayanıyor aslında ve felsefenin temel argümanı "çünki öyle"...
ne zaman bir filozof "bu aşikardır" dese, "ben bunu ispatlayamıyorum, ama benim sezgilerime göre bu doğru" demiş oluyor
sezginin iki anlamı var: içe doğma ve "kestirme" (şöyle olacağını kestiriyorum derkenki gibi)
kestirme basamakları atlanmış ve hızlıca sonuca ulaşan bir muhakeme, dil olmasaydı ancak bunu kullanabilirdik
fakat bu aktarılabilir olmadığı gibi, tekrarlanabilir ve sınanabilir de değil...
üstün olup olmamak ayrı bir konu, bence çok da karşılaştırılabilir değiller, o yüzden üstünlük sözkonusu değil,
ancak belli açılardan daha kullanışlı olabilir bir dil diğerine göre. ama birinde söylenenin diğerine aktarılabilmesi zor
çok genel, basit, somut kavram ve konseptlerin dışında mutlak tercüme bence mümkün değil, her dil ayrı bir algı evrenine ait
dilin formel çatısının arkasında sözle ifade edilemeyen çok şey kümelenmiş bulunuyor,
kelimelerin tanımlarından başka bir de çağrışım haleleri var...
tercümeyi bırak yabancı bir dili anlamaya başlamak için bile, ait olduğu kültürü algılamaya başlamak gerekiyor
yabancı bir dili anlar hale geldiğiniz anda "asimile olmanın" ilk adımını atmış oluyorsunuz hatta
o böbürlenme kimlik duygusuyla ilgili, abartılmadığı sürece sağlıklı ve gerekli. suyunu çıkarınca kötü oluyor
ingilizler de az değil, ama bence bu işin ağababası japonlar. katakana nedir yahu? "sen kelimeni benim alfabemle yazamazsın"
kitabı okurken tekrar yazıyoruz aslında...



Hiç yorum yok: