bütün bunlar düşünmek derken ne
kastettiğine bağlı. herhalükarda insan zihninin mantık ötesi bir alanı var
şiir de mesela dili ödünç malzeme olarak
kullanır, şiirin anlattığı sözle anlatılamayandır...
dil olmadan formel mantığı kullanamazsın,
ama bu bir tür zihin faaliyeti yürütemediğin manasına gelmiyor
diğer taraftan aslında formel düşünce
temel malzemesini mantık ötesi alandan sağlıyor, bulutların üstündeki bir şato
gibi
dedüksiyon yapmaya başlamak için elinde
iki önerme olması lazım hazırda, aksiyomların doğruluğunu mantık dışı alanda
sınıyorsun
bu yüzden objektif kanaatler sübjektif
kabullere dayanıyor aslında ve felsefenin temel argümanı "çünki
öyle"...
ne zaman bir filozof "bu
aşikardır" dese, "ben bunu ispatlayamıyorum, ama benim sezgilerime
göre bu doğru" demiş oluyor
sezginin iki anlamı var: içe doğma ve
"kestirme" (şöyle olacağını kestiriyorum derkenki gibi)
kestirme basamakları atlanmış ve hızlıca
sonuca ulaşan bir muhakeme, dil olmasaydı ancak bunu kullanabilirdik
fakat bu aktarılabilir olmadığı gibi,
tekrarlanabilir ve sınanabilir de değil...
üstün olup olmamak ayrı bir konu, bence
çok da karşılaştırılabilir değiller, o yüzden üstünlük sözkonusu değil,
ancak belli açılardan daha kullanışlı
olabilir bir dil diğerine göre. ama birinde söylenenin diğerine aktarılabilmesi
zor
çok genel, basit, somut kavram ve
konseptlerin dışında mutlak tercüme bence mümkün değil, her dil ayrı bir algı
evrenine ait
dilin formel çatısının arkasında sözle
ifade edilemeyen çok şey kümelenmiş bulunuyor,
kelimelerin tanımlarından başka bir de
çağrışım haleleri var...
tercümeyi bırak yabancı bir dili anlamaya
başlamak için bile, ait olduğu kültürü algılamaya başlamak gerekiyor
yabancı bir dili anlar hale geldiğiniz
anda "asimile olmanın" ilk adımını atmış oluyorsunuz hatta
o böbürlenme kimlik duygusuyla ilgili,
abartılmadığı sürece sağlıklı ve gerekli. suyunu çıkarınca kötü oluyor
ingilizler de az değil, ama bence bu işin
ağababası japonlar. katakana nedir yahu? "sen kelimeni benim alfabemle
yazamazsın"
kitabı okurken tekrar yazıyoruz
aslında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder