bence esas kendi "ebu süfyan sofraası"larımıza
bakıp içimiz burkulsa daha iyi sanki; su ve hurma hz. peygamber'in öğünü...
*
her detayı büyük bir ciddiyetle uygulamaya çalışan
cemaatin birer karış mesafeyle saf tutmaktan rahatsız olmaması tuhaf değil mi?
(cami cemaati; nur cemaati değil)
*
1) bugün pr yapmadan yardım toplamak biraz zor. 2)
özellikle deniz fenerinden sonra yardım yerine ulaşıyor mu endişesi mevcut
meşruiyeti korumak için "şeffaflık" gerekiyor.
ideali elbet bu değil, ama daha iyisi olana kadar bunlar da iyidir
afrikalı çocuğa mama parası vermek veya ameliyat ettirmek
için daha parlak bir fikri olan söylesin, değerlendirelim...
*
arkadaşlar, hatlar karışmasın; birini isim vererek
münafıklıkla itham etmek teknik olarak biraz zor.
zahiren tekfir edecek açık vermeyenlere münafık deniyor,
kalbini göremedikleriniz hakkında neye göre hüküm vereceksiniz?
münafıkların elebaşı diye bilinen şahsın cenaze namazı
kılınmıştı, akabinde ikaz gelmiş olsa da, buradan pay biçebiliriz...
zahiren bir insan ya müslümandır, ya kafir; isim vererek
şunlar münafıktır diyemezsiniz; bağzılarını tavsif için bozguncu demek daha
uygun
*
yapılmamış ibadet esprisi kaldı mı? hmmm, "eyle beni
cihad" nasıl? yahut "eyle beni tefekkür"?
yardımcı fiil sayısının ibadet çeşidinden az olması işi
bozuyor, yoksa çok ekmek var bu işte, hele ameller niyete göre bahsine
girersek...
ey mizah affet bizi...
*
müstakbel mütercim ve mütefekkirlere not:
"allah'lık" diye bir kelime yok, ilahlık veya uluhiyyet denir ona;
lafza-i celal cins ismi gibi kullanılamaz
*
"ekonomi yönetiminden devlet idaresine, nasıl harb
edileceğinden hastalıkların nasıl tedavi edileceğine kadar kaynak olduğu iddia
edilen"
başka bir deyişle "dinin antrikotu, filetosu iyiydi
de, kontrafilesi bizi bozuyor" (!!!) batı'nın yeni diniyle çelişen ne
varsa ayıklayalım?
islam'dan bir protestanlık çıkaramadılar ya, ona
yanıyorlar...
normal müslümanlığı beğenmiyorum, icat çıkarıcam ama
direkt yemiyor, yandan yandan isim uyduruyorum demek muhtemelen...
peygamber mi bekliyormuşlar?
kur'an aklı derken de "aklıma bir kur'an geldi"
demek istiyor olmasın? tövbe estağfirullah... :)
hiçbir şeye inanmayan pek kimse yoktur, onlar da bir
şeylere inanıyorlar ve neticede onun da bir din olduğunu bilmiyorlar
*
olduğu gibi bırak çık, dünyadan gider gibi...
sonra geri gel, şebelek gibi... (tevbe dinamik bir süreç,
hatt-ı müdafa yok, sath-ı müdafa var...)
*
dünyanın değişmesini isteyen kendini değiştirmekle
başlamalı, daha az yemek, az uyumak, daha çok okumak olabilir mesela...
teorik olarak kusursuz olamayacağımızı biliyorsak, pratik
olarak o kusurların neler olduğunu araştırmamız gerekiyor
birinin boğazını sıkmak istiyorsan, önce nefsini incele.
nefis muhasebesi, murakabe, tefekkür ibadettir...
kul dediğin de hatasız olmayacağına göre, istiğfarı
çoğaltmalı...
*
hep söylüyorum, camilere tonmayster kadrosu lazım; aşırı
volüm, akroşman vb dışarıdakilere değil içeridekilere de eza veriyor...
ezanın duyulması lazım, ama haseki'de okunan ezanın yeni
camiden duyulması lazım değil, ortası yok mu bu işin?
izmir balçova'da hiç duyulmuyor ezan, acayip işler...
ezan okunurken kullanılan ses sisteminin sesinin
gerçekten çok yüksek olmasından rahatsız olanları anlayışla karşılamak lazım
ezanın kendisinden rahatsız olanlar, beter olsunlar...
*
eskiden "bonus dini" mi desek diye düşündüren
bir din anlayışı vardı, ibadetlerin mahiyetlerini hesaba katmadan şeklen sevap
toplama çabası
şimdi de "maç kaç kaç dini" gibi bir şey çıktı,
sanki allah size bu dini öteki mahalleye laf çakmak için mazeret olsun diye gönderdi...
eskisinin masumane bir tarafı vardı ve hacıteyze
safiyetiyle birleşince de çok güzel duruyordu, yenisinin nereye gittiği belli
değil...
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder