bir kısım akıllılar, bir tarafı tesettür meselesine temas eden her şeyi bir 'tahrik olma' hadisesi üzerinden izah etmeye çalışıyorlar. bu zırvayı deşmeden evvel, kısa bir parantez açalım: kamusal alanı düzenleme yetkisi kime aittir? önceden olduğu gibi bugün de "borusunu öttürene". zira birbirimizi anlamaktan aciz olduğumuz gibi, hasbelkader aynı gemide olduğumuz için, batmadan devam edebilmek için "ortak" bir düzen kurmamız gerektiğinin farkında da değiliz. herkes kendini standardın ölçüsü sayıyor. dolayısıyla yeni iktidar döneminde memlekette düzen aslında değişmemiştir, sadece "kafasına göre takılan" ekipler arasında bir devir teslim yaşanmıştır. neye istinaden hosteslere kaftan giydirebilirler? daha evvel mini giydirenler neye istinad ediyorsa, ona. nasıl bir kafayla televizyonda kolsuz bluzu yasaklayabilirler? başörtüsünü yasaklayanın benzeri bir kafayla. "bu arkadaşlar neyin kafasında" sualinin cevabı basittir, sizin kafanızda.
tesettürün "tahrik olmak" ile alakası nedir? bu alaka nereden nereye kadardır? bunun cevabı tahrik olmak derken ne kastettiğinize bağlıdır. birinden etkilenmek, tansiyonunuzun yükselmesi, nabzınızın hızlanması gibi hususlardan ibaret değildir. af buyurun, "azmak" şart değil, beğenmek de bir etkilenmedir. hatta bilfiil etkilenme bulunmasa bile, kuvve halindeki etkilenme dikkate alınır, zira hem ölçüler umumîdir, şu şahsın bu şahıstan etkilenip etkilenmediğine göre ayrı ayrı düzenlenmez, hem de etkilenmeseniz bile, karşınızdaki kişinin hey'eti onu algılama biçiminize katkıda bulunur. tesettür bir algı düzenlemesidir. karşınızdaki kişinin sizi ne olarak gördüğü, sizin karşınızdaki kişiyi ne olarak gördüğünüz ile ilgilidir. kişilerin benliklerinin hangi düzlemlerinde iletişime girdikleri ile ilgilidir. faraza, bir spiker, haber okuyan birisi midir sadece, yoksa haber okuyan bir "dişi" mi olması gerekir? cinsel çağrışım yaptırmasa bile, toplumsal kimlik olarak kadın olduğunu algılamanız, işi açısından gerekli midir? erkek spikerin yaptığı iş ile, kadın spikerin yaptığı iş arasında bir fark var mıdır, olmalı mıdır? veya bir hostes, acil çıkış kapılarının yerini göstermek ve yiyecek içecek getirmenin dışında, bir de gözünüze hitap etmekle mükellef midir? muhatap olduğunuz herkesin, kimliğinin tamamını gözünüze sokması gerekli değil, zihninizde muhatap olduğunuz konunun ötesinde bir imge oluşturması gerekli değil.
mesele tahrik olmaktan ibaret olsaydı, bir çok kişinin örtünmesinden ziyade örtünmemesi maksada hizmet ederdi. karşınızdaki kişileri sapık olarak damgalamaktan çekinmiyorsanız, onların da sizi, mesela teşhirci olarak damgalamasından rahatsız olmayın, dediğimiz gibi, hepiniz aynı kafadasınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder