27 Nisan 2013 Cumartesi

ufakken / tw


ben ise #Ufakken ellerime hohlarsam çevresindeki koruyucu gaz tabakası kaçar ve artık sıcak bile olsa hep üşürüm sanırdım

#Ufakken ayrıca, kaldırımı fazla derin kazarlarsa alttan uzay görünecek, dikkat etmezsek uzaya düşeriz diye korkardım

ben #Ufakken dünyanın merkezi topkapıydı.

ben #Ufakken çocuktum ufacıktım, top oynadım acıktım, buldum yolda bir erik, kaptı bir ala geyik, geyik kaçtı ormana bindim bir ak doğana...

#Ufakken televizyonların da kafa kağıdı oluyordu, her sene gidip vergisini yatırıyordunuz

ben #Ufakken seyrettiğim bir filmde adam tabancayla delik deşik edilince, yazık ya bir filim için adamı öldürüyorlar diye düşünmüştüm

ben #Ufakken istanbul'da telefon numaraları altı haneliydi.

ben  #Ufakken sadece veysel dedemlerde ve halil amcamlarda telefon vardı. hâlâ teklemeden söyleyebildiğim tek numara: 40 36 10

#Ufakken 403610 numaralı telefonu hiç aramadım, kulübelerin jeton atacak yerine boyum yetişmiyordu

#Ufakken bilgisayar her şeyi bilir sanıyordum.

#Ufakken yüz bin liram olsa hemen bir sinclair zx spectrum bilgisayar alıp televizyona bağlayacaktım

#Ufakken sekiz sütuna manşet kartallar yüksekten uçar dördüncü murat yarın artık bugündür kaynanalar bir millet uyanıyor şimal yıldızı...

#Ufakken bakkal'a şerif titus diye isim takmıştım (bkz: flamingo yolu) azgın bir koç alıp bakkal dükkanına salıvermeyi hayal ederdim

#Ufakken net başında sabahlamazdım, kitap okurken uyur kalırdım

Hiç yorum yok: