9 Haziran 2014 Pazartesi

Din kültürsüzlüğü: kapalı bacılar ve türbansız kardeşler / tw


kimine göre başörtüsü bir tür "masumiyet karinesi", kimi başörtülüleri "hizaya getirse" dünya kurtulacak sanıyor; ifrat ve tefrit... başörtülü birine bir şey deyince, kimi hemen başlıyor, "ama acılar, mağduriyetler vb". eyvallah da onunla bunun ne alakası var? bazısı da başörtülülerin hatalarını tespit radarına dönüşmüş, elinden gelse kızgın maşayla dövecek hepsini...

makarayı başa sarıp temel kavramları hatırlamak gerekiyor, başörtüsü kelimesini unutun. tesettür diye bir şey var(dı), erkek ve kadın için..

arkadaş erkek, kız olsa başörtülü olurdu, o cinsten bir erkek. face'e bir fotoğraf koymuş: bir kızla birlikte (konu bu değil, ama kız açık) arkadaş resimde elini kızın beline dolamış. bu arkadaş kız olsa ve başörtülü olsa tefe koyar millet, ama erkek ve kimse fark etmiyor. adam "türbanlı" bir adam, ama kimse onun "türbanlı adam" olduğunu fark etmiyor, dolayısıyla örnek teşkil edemiyor, kimse eleştirmiyor. kızı da, fotoğrafı da bırak bir yana; "tesettürlü erkek" sokağa çıkınca "tesettürlü" olduğu anlaşılmıyor, buradan mı başlasak lafa?

sakal yok hadi, bıyık da yok. yırtık kot. sakal olmayaydı belki de, kirli sakal, ama harbiden kirli, yaylanarak yürüyor, uluorta "uluorta" konuşuyor, arkadaşına el şakası yapıyor vs vs, ama ney kursundan geliyor, cengaver; buyur buradan yak...

din etrafında bir kültür hâlesi ile yaşanıyor, hayatın olduğu yerde kültür de vardır, kültürden soyutlanmış "salt din" göremezsiniz. din size belirli esaslar verir, bazısı teferruatlı olsa da, bazısı soyut prensipler halindedir, hayata geçirecek formülü siz bulursunuz. kültürü içinde dini bozmadan taşımaya yarayan bir kap gibi düşünelim, her kapta her esas taşınamaz. içinde yaşadığınız kültür, benimsediğiniz dinle çelişiyorsa, dini sağa sola çekmeye başlıyorsunuz; hayat tarzınız dininiz haline geliyor. erkek ya da kadın, batılı gibi yaşamaya başladığınızda, din ortada savunmasız kalmış oluyor.

ideal durumda, hayat tarzınıza bakan birinin hangi dinden, hangi milletten olduğunu dışarıdan bakmakla söyleyebilmesi lazım. kılık kıyafet, hal ve tavır, adap erkan gibi kavramlar da bu cümleye dahil. "namazımı da kılarım ecnebiler ne yapıyorsa da yaparım" yok. madem sen bu değerleri benimsiyorsun, bunlar hayatının temeli, o zaman hayatını bunların üzerine kurmaya gayret edeceksin.

başıma eşarp bağlarsam ne istersem yaparım anlayışı ne kadar vahimse, bunun erkeklerdeki karşılığı da o kadar vahim, belki de daha çok… onu hasbelkader bir eşarp bağlıyor bir yerlere, seni ne bağlıyor? onu hiç olmazsa sorgulayacak kadar teşhis edebiliyorum, seni? halinden tavrından, şeklinden şemalinden, hiçbir şeyinden anlaşılmıyor, müslüman mısın, katolik misin, ateist misin, nesin? o kızın başörtülü olduğu için yapamayacağı şeyler var ya, tipinden müslüman olduğun anlaşılmıyor diye, sana serbest olmuyor...

nefs herkeste var da, "efkarı" koyvermemek lazım. tipimiz müsait değil diye "eksik kaldığımız" işler içimizde ukde olmasın...


allah halimizi ahirimizi hayreylesin

1 yorum:

Sirkencubin dedi ki...

bu yazı merakınızı celbettiyse, şuna da bir bakın lütfen:

Delikanlı Muhafazakârın Nitelikli Hayat Problemi