27 Haziran 2014 Cuma

Sükût

Fezadır. Garaibden ola ki cidarları üzerinize yürürken derûnundaki oyuk giderek büyür. Kubbesinde aksisadâ türküleri çınlar gezer. Kurnalarından yokluk taşar. Külhanını örümcekler tefriş etmiştir. Göbek taşında bir canlı cenaze, neresine neşter vurulsa buhar olur gider.
Sahradır. Kervanlar kıyısından dolanır, kuşlar gölgelerini sakınır. Rüzgarı zemherirden nişandır. Sükût çobanlık eder gölgelere. Gölgeler ışığı yutan birer canavardır. Işık donmuş çalıların diplerinde saklanır. Ses ayazdan yılmıştır, hançereden başını çıkaramaz. Sağanak sükût mevsimidir, dal-kök ıslak, çakmaktaşı ıslak ve çelik ıslaktır.

Devâdır. Ko devran aksın bildiği yöne, dipsiz kuyular süprüntüyle dolmaz, çay içelim.

Hiç yorum yok: