16 Haziran 2014 Pazartesi

ekmeleddin hoca'nın cb adaylığı ve akp'nin emanet oyları


akp oyları "akp'nin alternatifi ne" sualinin şekillendirdiği bir koalisyon manzarası arz ediyor. 2007'de ak parti oyları %30'lar civarında seyrediyordu. malum krizlerin ardından fırladı. akp politikalarını, tek adam tavrını, otoriter duruşu ve daha bir çok şeyi desteklemeyen, ama her şeye rağmen ak parti'yi karşısındaki alternatiflerden ehven gören, "denize düşen yılana sarılır" mantığıyla destekleyen bir grup var. anayasa değişikliği ile alakalı oylamada bu koalisyon azami seviyesini bulmuştu. ancak geçen zaman zarfında, başbakan aleyhindeki kanaatler güçlenmeye başladı. "akp'nin karşısındaki mevzii" dolduran "cunta" gibi "tek parti zihniyeti" gibi klasik faktörlere, gezi parkı olayları eklendi, cemaat-parti çekişmesinde, cemaate atfedilen "devlet-millet aleyhtarı" hareketler bunlara eklendi ve "ak parti'nin ak parti'den rahatsız seçmeni" arasında fazla bir çözülme yaşanmadı, zira "bunlar gitsin de şunlar mı gelsin" suali kabak gibi ortada durmaktaydı. başbakan'ı sevmeyen bir sürü kişi var, bunların bir kısmı chp'den daha fazla rahatsız oldukları için yine de başbakan'a oy veriyorlar. bu konu ile ilgili bir saha araştırmasına rastlamadım hiç, dolayısıyla sayıları, nisbetleri belli değil, neticeyi ne kadar etkileyecekleri belli değil, ama böyle bir grup mevcut.

ekmeleddin ihsanoğlu cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak başbakan'ın karşısına çıkarsa ne olur? bunu kestirmek kolay değil, ama ilk defa karşımıza çıkan bir durum sözkonusu: ilk defa akp'nin karşısına "akp ile aynı türden" bir alternatif çıkıyor. bu yenilik netice üzerinde etkili olabilir. "ekmeleddin hoca seçimi alır" demek abartılı belki, ama "başbakan'ın karşısında hiç şansı yok" demek de abartılı. bekleyip görmek gerekiyor.

ekmeleddin hoca için en büyük handikap, mısırdaki darbe sırasındaki "pasif" duruşu, "darbe ve sisi taraftarı" bir görüntü vermiş olması kanaatindeyim. diğer taraftan başbakan için de ucunun nereye varacağı belli olmayan bir açılım handikapı var. daha önceki dönemde başbakan'ın açılımı "aslen mhp'li olan akp seçmeni" tarafından bile tahminin üzerinde bir destek gördü, ama son zamanlardaki hadiseler,  bayrağın indirilmesi meselesi (komplo teorisyenliğini ele alırsak bunun seçim için bir hazırlık olduğunu bile üfürebiliriz), teröristlerin yol kesmesi, adam kaçırması, gaspta bulunması, birilerinin "kck kimliği" ile araç durdurup kontrol yapması gibi meseleler bu konuda yeni tereddütler doğmasına sebep olabilir.

diğer bir fark da başbakan seçmekle cumhurbaşkanı seçmek arasındaki fark. akp'nin anayasa oylamasında aldığı yüksek desteğin, bu oylamanın hükumet belirleyecek bir oylama olmamasıyla da açıklayabiliriz. aynı durum cumhurbaşkanlığı seçiminde de kısmen de olsa var. chp'ye ve mhp'ye oy vermek istemeyenler, chp ve mhp'nin desteklediği cumhurbaşkanı adayına oy vermekle, chp veya mhp'ye oy vermiş olmayacaklar. cumhurbaşkanlığı nisbeten sembolik bir görev ve bu makama oturacak kişinin "işini bilen, becerikli, güçlü biri" imajı taşıması da başbakanlık seçimindeki kadar ön planda olmayacaktır. aksine "mülayim, uzlaştırıcı" bir imajın olumlu etkisi de olabilir. ekmeleddin hoca başbakanlık seçimi için başbakan'ın karşısına çıkmış olsaydı, gerçekten şansı olmazdı; ama "abdullah gül tarzının" devamını tercih edenler, cumhurbaşkanlığının fiilen başkanlık halini almasını istemeyenler destekleyebilirler.


ak parti'nin gerçekten başbakan'a inanan kemik bir seçmen kitlesi var, lakin bu partiye oy verenler bunlardan ibaret değil. nisbeti belli olmasa da belli bir emanet oy sözkonusu ve ekmeleddin ihsanoğlu, başbakan'a her seferinde -ne hikmetse başbakan tarafından hiç fark edilmeyen, önemsenmeyen- bir muhalefet şerhi koyarak oy verenler için uygun bir seçenek olabilir. anayasa mahkemesine inat başbakan'ı destekleyenler, başbakan'a inat ekmeleddin hocayı destekleyebilir, bu ihtimali göz önünde bulundurmak yerinde olur.

Hiç yorum yok: