18 Mayıs 2013 Cumartesi

Etnik köken, devlet, millet, siyaset / tw


madem cesurca her şeyi konuşmak gerektiği söyleniyor, kürt sorununun farklı bir yönü de gündeme gelmeli. kürt sorunu kimine göre kürtlerin sorunları anlamında, kimine göre ise kürtler sorun demeye geliyor. meselenin bu yönü sadece forumlarda iç güdüleriyle yazani bir takım mahluklar tarafından dile getiriyor, ciddi ciddi bir şeyler konuşanlar oralara pek girmiyor. kürtler kelimesiyle genellemeye inanmıyorum ama bir "haşarat" var...
*
börkünü eğ kaşına, yenlerini ört yüzüne, sessiz sedasız ağla. sen türksün sana bir şey olmaz... devletine sahip çık, tüyü bitmedik yetime, aça, çıplağa, mazluma sahip çık. eğme kaşını, her ne hal olsa mevlandan hediyedir, senin payındır. itin sahibi varsa, kurdun hüdası var...
ölmezsin demedim gözüm, "bir şey olmaz" dedim, ölünecekse ölürüz, ha yemen, ha kandil; ertuğrul'un ocağı sönmesin tek... @ihtilalll
*
sadi somuncuoğlu: "Terör tepenize çıkmış, siz “müzakereci demokrasi” arayışına çıkacaksınız. Dünyada benzerini bulamazsınız. ... " >>> sadi somuncuoğlu: "... Her ülke önce terörü yener, teslim alır. Sonra görüşür. Egemenliğinin pazarlığını yapmaz" amenna. lakin, ... lakin egemenliğin tapusu ve etnisite konusunu biraz düşünmek gerek. egemenliğin "etnik gruplar" üzerinden bölünmüş ifadesi yanlış. vatandaş = hakimiyetin ortağı. bunu etnik etiketlerle parçalamak hatalı. lakin "vatandaş = türk" ifadesi kafa karıştırıyor
ittihatçı tavır hatalı, etnik kimlikler yokmuş gibi davranmak bir şeyi kurtarmıyor. itilafçı tavır da hatalı, etnik kimliklere siyasi hukuki tavizler vermek de bir şeyi kurtarmıyor. siyasi-hukuki alanla etnik alanı birbirinden net olarak ayırmak gerek. iki taraf da bunu yapmadığı için aslında aynı şeyi yapmış oluyorlar.
türk kelimesini "etnik" anlamından ayrı ortak siyasi hukuki kimliğin adı olarak kullanmak aslında çok doğru ya da çok yanlış değil. lakin türk kelimesinin iki ayrı anlamda kullanılması kafa karışıklığı meydana getiriyor, "türk aslından gelmeyenler hakimiyete ortak değil, ikinci sınıf vatandaş" algısı oluşturabiliyor, bölücülere malzeme veriyor.
diğer husus: " Devlet bir defa kurulur. Tekrar kurulması, ancak yıkıldıktan sonra olur" amenna. lakin bir mühim soru da şu: "1923 öncesine" ne garezimiz var? türkiye devletinin kuruluş tarihi: 1040! 1923 değil.
*
bitmeyen şarkı örnekleri, arı masalı: "... demekle olmaz ki", 'kürt sorunu': " ... çözülmez ki"
sorunu tanımlayan kimse, çözümü belirleme tekelini de elinde bulundurmuş oluyor, ağzınızla kuş tutsanız faydası yok... kürt sorunu: dediğim şeyler yapılmazsa -mantıken- çözülmesine imkan bulunmayan sorun (dedirten başlık :P ) tespit değil çünki, kafada kurgulanmış bir şey; bir çeşit kazandibi (tilki tilki saat kaç) oyunu... silkeleyince altından 'türk sorunu' çıkıyor: türkler orta asya'ya defedilmeden çözülemeyen sorun. (şark meselesini hatırlayan var mı?) filistin sorunu, makedonya sorunu, arnavutluk sorunu; dönüp okumak lazım, yüz senedir aynı zihin koordinatlarında dolanıp duruyoruz. çocukken arı masalını "allah bir" diyerek durduruyorduk; çözülme sorunu olan sorun için de "devlet bir" demek lazım (müdür bu, buna konuş:P)
coğrafyaLAR DEĞİL, tek bir coğrafya ve tek bir sorun var, biz osmanlıyken adı şark sorunuydu,  kültürel farklardan siyasi "sorunlar" üreterek bizi önce zihnimizden böldüler. bizim sorunlarımız değil, biz onların sorunuyuz. ortadan kaldırmaktan ziyade güçlenmesini, kontrolden çıkmasını engellemek, kullanmak, köleleştirmek, sahayı tam verimli sömürmek...  farklı kaynaklar ve dinamikler var, türkleri orta asya'ya sürmek daha çok churchill kafası, nisbeten demode. ingiliz siyaseti: ölmesin-onmasın. amerikan siyaseti: semirt, sömür bkz: marshall yardımı vs bir de siyon mevzusu var... 1901 sultan abdülhamid'in e. karasu'yu sepetlemesi 1902-3 makedonya'da isyan 1905 i. terakki'nin kuruluşu 1908 s. a.hamid'in hal'i
*
bayan kışanak bana istediği kadar türk kökenli diyebilir, yalnız ne içtiyse ben de istiyorum
*
bu adamlar hiç filim de mi seyretmiyorlar, hey adamım biz teröristlerle pazarlık etmeyiz... :P
*
apo'ya ev hapsi gibi bir şey vaki olursa, sayın hükumetimize beddua edeceğim, bilgilerinize arz ederim sayın cumhurbaşkanım @cbabdullahgul
*
bıktım bu mış gibi yapmalardan, ne rezil bir şeydir bu siyaset, kimse meramını dümdüz söylemiyor, kavramların etrafında gölge boksu yapıyor. kürt sorunu ne kardeşim? gel bir net tanım yap ki, ölçelim biçelim kaç arşın kaç kulaç... sorun senin gevelediklerinse, çözülmesin zaten. gevelediklerin sorun değil. sorun dediğin çözüm, çözüm dediğin asıl sorun. sorun sensin, bi çözül git mümkünse...
ne kadar vahim bir bakış açısı: Şahin Alpay : Leyla Zana'ya kulak verin! - bit.ly/KPs8Lz @zamancomtr devlet pes etsin yani, suçluyu serbest bıraksın, suçu artık suç saymasın; terörün taleplerini kabul etsin yani, öyle mi? akan kan duracakmış… böyle durursa, bugüne kadar akan bütün kan, boşuna akmış olacak. devletin temeline dinamit, köküne kibrit suyu, bu mu yani barış? sınır içinde yeni sınır çizilecek, millet kimlik kimlik bölünecek, devlet içre devletçikler olacak öyle mi? vallahi razı değiliz... üsküp, selanik, halep, kerkük yemen hangi pahaya gittiyse, diyarbakır da o pahaya gider, kan akacaksa akar, malazgirt'e sakarya'ya eklenir. önce bir hiza istikamet tayin edelim, sonra konuşalım, yazalım. hiza dışı söze karnımız tok, hiza bozulursa çelik çekirdek konuşur. kimse kendini kandırmasın, evirip çevirmesin, lafı eğip bükmesin; zırvaladığınız şekilde bir sorun da yok, öyle bir çözüm de yok. "peköke" öyle inerse dağdan, biz dağa çıkarız; kan yine durmaz.
*
yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.ph… - Seçimli ders olarak Kürtçe, Zazaca ve diğerleri - Ümit ÖZDAĞ -> kısmen katıldığım kısmen katılmadığım bir yazı. "Kürtçe seçmeli dersi bir süre sonra Kürtçe eğitimin bölgesel olarak başlaması izleyecektir" acaba? bunu bilmiyoruz, tahmin veya zan... slippery slope/ kaygan meyil argümanı sorunlu bir argümandır. "şuna izin vermek aslında iyi ama ona verirsek buna da vermek zorunda kalabiliriz, o zaman kötü olur" şeklinde bir düşünce. haklılık payı da vardır, ama saçmalamaya abartmaya müsaittir, sınırı nereden çekeceğinizi bilemezsiniz. laik depresiflerin, "başörtüsüne izin verirsek yarın bunlar açıkları okula almaz" paranoyası gibi, mesela... 1) "Kürtçe seçmeli dersi" 2) "Önce askeri yönetim tarafından konulan Kürtçe kaset, gazete, kitap üzerindeki yasaklar kaldırıldı. >> Bu zaten 12 Eylül sonrasında Kürtçe konuşmanın yasaklanması gibi gereksiz bir yasaktı ve Kürtçülüğe provokasyon imkanı veriyordu" 1'deki konuyu da 2'deki bağlamda değerlendirebilirdi, ümit özdağ; neden öyle yapmayı tercih ettiğini anlayamadım
diğer taraftan "AKP Hükümetinin Türkiye’yi getirdiği nokta demek ki, Diyarbakır’da resmi binalarda Türk Bayrağının asılamaması" burası mühim. şehrin girişindeki hoşgeldiniz levhasında bir sürü farklı dil var. aslında dert değil ama "çaktırmadan quebec modeli" olması çok vahim. başbakana hoşgeldiniz pankartı asıyorlar, kürtçesi var, zazacası var, türkçesi yok. tavır koymaktır bu, hiç hoş değil. ben senin resmi dilini tanımıyorum demektir, senin resmi sıfatını da tanımıyorum demektir, hoşgeldin değil, s. git demektir. sistemin kürtlere zultmetmesine karşı çıkmak, bu terbiyesizliği hazmetmek manasına gelmemeli. hak aramak, adalet aramak, huzur aramak değil bunlar, art niyetli hareketler. güç yoklaması, ne kadar şımarabiliriz konulu bir iskandil... uyanık olmak gerek, çizgiyi korumak gerek. ne ifrat ne tefrit; ne zulmedilsin, ne de şaki, baği tayfasına yüz verilsin.
*
herkesin dilinde bir çözüm; neyi çözecekmişiz, bir de onu söyleseler... her kafadan başka ses çıkıyor, böyle bir kör dövüşü olur mu? akli melekelerimiz felç olmuş, muhakeme diye bir şey yok...
Şahin Alpay : PKK şiddetini ancak Kürtler bitirebilir - bit.ly/MlEVXY @zamancomtr
"Öcalan'ın tecridine son verilmesi" sahi bu adamı niye hapsettik ki biz? madalya takmamız lazım değil miydi? nobel barış ödülü versek hatta…
"Karayılan "Karakollara saldırı planımız yok, barış istiyoruz..." derken, bu saldırıyı kim tezgâhlamış olabilir?" saldırıyı karayılan tezgahlamış olamaz di mi, delikanlı çocuk, yapmaz öyle şey...
"Kürtlerin kimlikleriyle ilgili bütün haklı taleplerinin karşılanması için" kimlik? hak? talep? tabii tanımladık hepsini, mutabıkız, çok güzeliz, kimse bizi durduramaz...
"iktidar partisine destek vermeli. Başbakan Erdoğan, "Bizim için esas olan özgürlüktür, esas olan barıştır, dayanışmadır... Hak, hukuk ..." iki hafta önce tukaka değil miydi başbakan, şimdi nasıl ümidimiz oldu?
"Kürtlerin davasına saldırı" hmmm, birisi birisinin davasına saldırmış, en çok ben bildim...
merak ediyorum, bütün bunların türkiye'nin suriye'ye girmesi-girmemesi meselesiyle bir ilgisi olabileceğini yazan çıkacak mı?
"olaylar rusya'da geçiyordu" woody allen
konudan konuya atlıyoruz, yeşiltaş ve düşürülen uçak meseleleri ayrı ayrı konular değil. resme bakmadan detayları anlamak zor...
şöyle baştan bir toparlayalım filmi: sene 1876, mevsim ilkbahar...
*
yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.ph… doğruyu bilip, doğruyu söylemek Sadi SOMUNCUOĞLU yeniçağ
1) 600 yıl boyunca bütün dış yazışmalar tek dilde mi yapıldı? 2) memurların türkçe bilme mecburiyeti 1876'dan önce nasıldı? 3) askeri olmayan görevleri kim yapıyordu? halkla muamelede hangi dil kullanılıyordu? 4) osmanlı deyince tek bir sistem mi anlamak gerek?
sanki başbakanın aktardıklarıyla sadi bey'in verdiği bilgiler çelişmekten ziyade birbirini tamamlıyor. devletin bir resmi dili vardı ve işlerini bu dil üzerinden yürütüyordu, ancak halka yansıyan yüzü daha esnekti. ayrıca kanun-ı esasi ile gelen dil mecburiyetinin huzursuzluk sebebi olduğuna dair bir şeyler hatırlıyorum sanki. muhtemelen daha önce bu mecburiyet yoktu. mesela halkı tamamen arap olan bir kasabada, posta memuru mahalle bekçisi vb türkçe bilmeyebilirdi. lakin osmanlı muazzam toprakları, eyalet sistemi olan bir yapıydı, iletişim de bugünki gibi değildi, ayrıntıları değil esası dikkate almalı
*
yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=22… Ali Bayramoğlu Çözüm: Kayıtsız koşulsuz siyaset...
1> "Siyasi iktidar silah bırakma, sınırlı demokratikleşme ve hizmet formülünü öneriyor"
2> "Kürt Siyasi Hareketi ise bunun bir tasfiye formulü olduğu düşüncesinde"
3> "Çözümü ise siyasi iktidar tarafından kırmızı hat kabul edilen "özerklik, temsil ve muatap alınma" ekseni üzerine oturtuyor"
4>" O zaman atılması gereken ilk adım, bu iki bakış açısının ve onları savunan aktörlerin birbiriyle temas etmesi, "
5> "birbirine yaklaşması, ortak bir yol için buluşması, konuşması değil midir?"
-> değildir. özerkliğin ortak yolu olmaz. dün ahmet selim'in yazısında dediği gibi, "imkansızın pazarlığı olmaz". bayramoğlu "taraflar farklı düzey ve dozlarda kendiliğinden oluşan siyasi alanı bile boğuyor, daraltıyorlar" diyor. hangi taraflar? devletle örgütü eşdeğer algılamaktan vazgeçmek gerek. devletin operasyonuyla örgütün eylemi muadil değildir... devlet operasyonların yürütülmesinde hata yapmış olabilir, bu ayrı bir şey, ama kavramsal olarak operasyon haklıdır ve devletin görevidir. eylem bizatihi haksız, suç örgütünün suç faaliyeti, doğru olma imkanı yok. bu ikisi nasıl mukayese edilebilir? bu adamların söylediklerinin devlet kendini imha olsun demekten farkı yok... oldu canım, tası tarağı topladık karakum çölüne dönüyoruz... :P
*
evet, zana bizi şaşırtmadı. aldı sazı tayyip reyiz, görelim ne söyler...
kafaya hâlâ sokulamamış/ çakılamamış bir husus var: kimsenin "halk olmaktan kaynaklı" bir hakkı YOK! buna "oğuzlar" da dahil... türk kelimesi müteaddit mânâlarda kullanıldığı için, net anlaşılsın diye, oğuzlar diyorum. "oğuz asıllı türk vatandaşları" olarak "halklar" esasına dayanan bir devlet modelini kabul etmiyoruz, bunu tartışmayı da kabul etmiyoruz. elemanlar barış (!) görüşmesi yapıyorlar, dayattıkları talepler "casus belli"... olmaz öyle. böyle bir şeyi ancak bir savaşın sonunda taraflardan birinin pestilinin çıktığı bir "barış görüşmesinde" ileri sürebilirsiniz. ak parti böyle bir "siyasi iradeyi" gösterirse, %50'de kalamaz, hatta %5 daha muhtemel. böyle bir işe yanaşacaklarını zannetmiyorum. asıl gerçekçi olmayan talep, "halk" öznesiyle başlayan cümlelerle söylenendir. silahları bırakın talebi gerçekçi değilmiş. dalga mı geçiyor, tehdit mi ediyor? bir şey çıkmayacak bir görüşmeden bir şey çıkmamış bulunuyor
*
Açılım Değil Katliam İstiyoruz yanlış bir laf, fitneye kapı açılımı da istemiyoruz, katliam da istemiyoruz. karşındaki hayvansa sen insan ol
kim okuma yazma öğretti bu kadar çok maymuna ya? öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz, 40 altın 40 sopa...
*
kışanak "Öcalan'ı İmralı'da rehine tutan zihniyeti kınıyoruz" demiş, 'tutsak'tan sonra bir de 'rehine' çıktı, kesin madde kullanıyor bunlar
-ne iş yaparsınız? --tanımadığım devletin milletvekiliyim. -oldu canım, döncam ben siza...
*
maşayla müzakerelerimizi tamamlayınca, maltızla da masaya oturacağız..
*
şehit sayısı yanlış hesaplanıyor, malazgirt'ten itibaren saymak gerek... terörist cenazesi nümayişe çevriliyor, tabutlara örgüt paçavrası örtülüyor, medya "öcalan posteri yok" havasında. hangi sağduyu? "taktik" havlu atmak idiyse, yüz sene önce neden yapmadık? çanakkale falan diye uğraşmasak şimdi ingiliz vatandaşıydık :p böyle kan falan durmaz, kansızlar kasılıp duruyor, böyle duracak kana yazıklar olsun...
*
balkanlardan, kafkaslardan gelenler de bu ülkenin sahibidir, bu ülkede herkes bu ülkenin sahibidir. bu ülkenin sahibi olmayan biri varsa, bu ülkeye ihanet edenlerdir, sudanlı musa kadar bu ülkeye sahip çıkın da sonra sahiplenmeye kalkın
*
merak ediyorum, sap, saman, harman derken makul bir yere varabilecek miyiz? "Etnik Türk milliyetçileri kimler?" http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/etnik-turk-milliyetcileri-kimler_2056206.html …
karmaşık bir vakıayı basit dairelerle izah zor, o yüzden ya sağa yıkıyoruz, ya sola deviriyoruz. bakalım bilmeceyi çözebilecek miyiz... kemani tatyos efendi bir mânâda türk, tuvadaki şaman başka bir mânâda türk, saraybosnadaki boşnak daha başka bir mânâda türk... ipucu: bölmek yanlış, birleştirmek doğru. bütün bu mânâları kucaklayan bir millet ve milliyetçilik tarifi olmadan meselenin halli müşkil...
*
yine yarım bir bakış: Milliyetçilik neden bu kadar çok tartışılıyor? http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/milliyetcilik-neden-bu-kadar-cok-tartisiliyor_2059586.html …  ötüken ve çaldıran niye çelişsin ki? bin yıldır bir arada yaşayan değerler arasından "seçim" yapıp birbiriyle tokuşturursanız çelişir ancak, "ötüken" ve "çaldıran"... etnisite ve milliyet için net tarifler yapmaz ve bilerek/ bilmeyerek birbirine karıştırırsanız çelişir, sorun milliyetçilikte değil... hem "herkes türk" deyip hem de türk olmanın tek mânâsını "ötüken"den çıkarırsanız, sudanlı musa'yı türk yapan espriyi kaybedersiniz. fili kulakla, kuyrukla tarif ederseniz çelişki görebilirsiniz, ama fil kendi içinde çelişmez... kuyruk için kulağı, kulak için kuyruğu feda edeceğimize, fili kurtarmaya baksak ya...
*
bşi sorcam, "tutanakları kim sızdırdı" moliére'in bir oyunu muydu? konu neydi, ana fikir nereye gidiyor, takip edemedim ben...
*
rabbim hâlimizi, ahirimizi hayreylesin...
vay vay vay!.. Kandil: Çağrıyı yaşama geçireceğiz - Genel Bakış- http://ntvmsnbc.com  http://www.ntvmsnbc.com/id/25430403/  @ntv aracılığıyla
şeksizpire'nin yeni piyesi: bir yerden bir şeyler kaçırma, teyatoromuzda...
hak şerleri hayreyler...
 *
" Öcalan'ın mektubu ve Nevruz " başlıklı bugünkü köşe yazım http://www.denizulkearibogan.net/haberler/kose-yazisi-ocalan-in-mektubu-ve-nevruz/ …
"barış... psikolojik bir süreç" gördüğüm psikoloji beni endişeye sevk ediyor, psikolojik bir süreç var ama sonu hayrola... sırf bayrak olmaması değil ama onunla birlikte genel hava birlik değil ayrılık haletiruhiyesini gösteriyor. "bayrak yok ama neyse artık bu seferlik öyle olsun" deyip geçecek bir şey göremiyorum, "yabancı bir ülkenin işgalci ordusuna karşı zafer kazanmış yerli milis gücü zaferle geri çekiliyor" havası gözleniyor.
*
'âkîl adam arıyorlarsa, benim namzetim halaçoğlu. buyur burdan yak :p (sürece itirazımız bakîdir...)
*
"allahuekber dedim gaza bastım" Aynı ocaktan ısınıyoruz, ileri! - Yazarlar - Hakan Albayrak - Star Gazete http://haber.stargazete.com/yazar/ayni-ocaktan-isiniyoruz-ileri/yazi-738527 …
iyi niyet, saflık ve gaflet arasında belirsiz çizgiler var. mesele akan kanın nerede kalacağı değil, sulh adı altında fitnenin büyümesi... başta elebaşı, cümle örgüt ehlinin başına tuğla düştü de kişilikleri mi değişti? rüyalarında aksakallı dedeyi mi gördüler? yoksa kendilerini gayelerine erişmiş saymalarına yol açan vaadler mi aldılar? beş yaşında çocuk inanmaz bunların samimiyetine. sayın hakan albayrak, gözünü seveyim iki dakka bir sakin ol, sağa çek, bir tekrar düşün... keşke sen haklı olsan...
*
akil adem dedikleri hakem rolü oynamayacak mı hesapta? o halde her tarafın kendi hakemlerinin olması icap etmez mi?
*
bak, mustafa çalık da gayet 'âkîl olup, ayrıyetten adamdır bizzat. tarihe not düşelim, söylenmemiş olmasın...
*
bejan matur bir konuda yanılıyor: devletler kanla kurulur, coğrafyaya müzakereyle değil çelikle hükmedilir. bahsi geçen statüyü kimse kimseye vermez, gücünüz yetiyorsa söker alırsınız. ayrıca el atıyla düğüne gidilmez, a.b. bize abilik yapsın demekle alınabilecek bir statü de yoktur, kukla statüsünden başka.
*
bin yıllık geleneği bir tarafa bırakıp fikirlerinizi tek parti tasarruflarıyla temellendirmeye kalkarsanız ortada birlik kalmaz. bin yılı silip her şeyi cumhuriyetle başlatırsanız, ayrılığı savunanlara sunacak bir argümanınız kalmaz, jöntürk kafasıyla bu kadar ancak...
*
herkes farklı algı evrenlerinde yaşıyor, muhatabınız söylediklerinizden kastettiklerinizi anlamıyor, sıkıntı burada. osmanlı yıkıldı sanan milliyetçiler osmanlı yıkıldı sanan islamcı ve kürtçülere hiçbir şey izah edemez. devlet zaten yıkıldıysa, neyin davasındayız? öküz ölmüşse ortaklık bitmiştir. türk derken kastedilenin osmanlı derken kastedilenle aynı şey olduğunu izah edemeden hiçbir yere varılamaz
*
bir şeyler değişmeli diyenler neyin değişeceğine dikkat etmiyorlar, sıtmanın ilacı kuduz mudur?
*
duygusallık da öfke kadar aklı perdeleyebilen bir haldir, yavrusuna fart-ı merhametten muayenesini engelleyen anneler de görülebiliyor acil servislerde, çözü(lü)m sürüncemesine katkımız olsun
*
etnik aidiyetlerden ayrı bir ortak kimlik var; milliyetçilik ortak kimliğin dili daha çok, alt gruplardan birinin diğerleri üzerinde hegomonyası değil, alt gruplarla üst grubun bağlarını sağlayan bir dil. milliyetçilik bölünmelerin değil, birliğin dili; "bu ülke" meselesi. kasaba fanatizmine bile milliyetçilik derseniz sağlıklı düşünemezsiniz.
İkincisi, gökalp çizgisiyle atsız çizgisinin çok alakası yoktur, ayşe böhürler hanım bu yazarları okudu mu bilmiyorum, ama birine bakıp ikisini aynı şey gibi eleştiriyor. gökalp'ın fikrini geliştirenler m. turhan ve e. güngördür. arvasi ve kösoğlu da var
üç: kürt milliyetçiliği ve kürtçülük eşanlamlı değil. kürt milliyetçiliği tabiri bir oksimoron. kürtler henüz makul ve meşru bir kürtçülük modeli geliştiremediler veya ben bilmiyorum. türkçülüğün ırkçı olan ve olmayan kanatları var, kürtçülüğün ırkçı olmayan bir türünü henüz göremedik. etnik bölücülükle, ortak gayede birleşmeyi savunan bir fikri muadil görmek reva değil. ümmetçi islamcılar, milliyetçilik ve ırkçılık/kavmiyetçilik fikirlerini aynı şey sandıkları için doğru düşünemiyorlar konu üzerinde
bir de gökalpçılık derken ne kastettiklerini anlasak...
*
MHP, süreç ve tedirgin Türkler - Açık Görüş - Star Gazete http://haber.stargazete.com/acikgorus/mhp-surec-ve-tedirgin-turkler/haber-744871 …
mhp şimdiye kadarki tavrını sürdürürse, bunu sürece dolaylı destek olarak okumak da mümkün. mhp chp'ye yaklaştıkça varlık sebebini kaybediyor, chp'de arada 'ya biz sosyalist değil miydik' diyenler var, mhp'de o bile kalmadı. hatta, tepkili kesimi oyalıyor diye düşünürsek, dolaylı aktif destek diye de düşünebiliriz. dört parti paslaşarak oynuyor gibiler, roller farklı, piyes aynı.
*
face'te gezen bir resim akil adamlar türkiye'nin adı anadolu federasyonu olmasını önerdi diyor, kaynak gösterilen linkte bulamıyoruz yerini. tenkitlerin ayağı yere basmazsa, destek yerine geçer
*
kızacaklar şimdi, ama ulusalcılığı da türk düşmanlığı olarak algılıyorum, chp'ye mi düştü, türk'ün derdi? ne çekti bu türklük şu 'jön' taifesinden, ayrıca 'gayri türk'leri dürten yalnız dış mihraklar da değil, bunlar varken başka mihrak ne hacet? camide omuz omuza saf tuttuğumuz 'şafii' amca mı, başörtülüyü okula almayan mı; kim türk, kim düşman?
*
bu "çözüm" mevzusunda "korkmayın güzel olacak" sadedinde bir kısım yazılar "merd-i kıpti" çağrışımı yapıyor... adam sakin sakin, "tatlı tatlı (alâ veznü pişkin)" anlatıyor, sistemde etnik parçalanmanın nasıl olacağını.
ittihad-ı islam fikriyle nasıl telif ediyorsunuz bunu, yıllarca milliyetçiliğe kavmiyetçilik dedikten sonra bunu nasıl gözardı ediyorsunuz? pozisyonlarımızı ayarlayalım efendiler, buğzedeceğim, önümde durmayın allah rızası için...
*
biz #pazarlıkyok diyeduralım, belki de birileri çoktan yaptı o pazarlığı, başka pazarlıklarla birlikte...

Hiç yorum yok: