madem cesurca her şeyi konuşmak gerektiği
söyleniyor, kürt sorununun farklı bir yönü de gündeme gelmeli. kürt sorunu
kimine göre kürtlerin sorunları anlamında, kimine göre ise kürtler sorun demeye
geliyor. meselenin bu yönü sadece forumlarda iç güdüleriyle yazani bir takım
mahluklar tarafından dile getiriyor, ciddi ciddi bir şeyler konuşanlar oralara
pek girmiyor. kürtler kelimesiyle genellemeye inanmıyorum ama bir
"haşarat" var...
*
börkünü eğ kaşına, yenlerini ört yüzüne,
sessiz sedasız ağla. sen türksün sana bir şey olmaz... devletine sahip çık,
tüyü bitmedik yetime, aça, çıplağa, mazluma sahip çık. eğme kaşını, her ne hal
olsa mevlandan hediyedir, senin payındır. itin sahibi varsa, kurdun hüdası
var...
ölmezsin demedim gözüm, "bir şey
olmaz" dedim, ölünecekse ölürüz, ha yemen, ha kandil; ertuğrul'un ocağı
sönmesin tek... @ihtilalll
*
sadi somuncuoğlu: "Terör tepenize
çıkmış, siz “müzakereci demokrasi” arayışına çıkacaksınız. Dünyada benzerini
bulamazsınız. ... " >>> sadi somuncuoğlu: "... Her ülke önce
terörü yener, teslim alır. Sonra görüşür. Egemenliğinin pazarlığını
yapmaz" amenna. lakin, ... lakin egemenliğin tapusu ve etnisite konusunu
biraz düşünmek gerek. egemenliğin "etnik gruplar" üzerinden bölünmüş
ifadesi yanlış. vatandaş = hakimiyetin ortağı. bunu etnik etiketlerle
parçalamak hatalı. lakin "vatandaş = türk" ifadesi kafa karıştırıyor
ittihatçı tavır hatalı, etnik kimlikler
yokmuş gibi davranmak bir şeyi kurtarmıyor. itilafçı tavır da hatalı, etnik
kimliklere siyasi hukuki tavizler vermek de bir şeyi kurtarmıyor. siyasi-hukuki
alanla etnik alanı birbirinden net olarak ayırmak gerek. iki taraf da bunu
yapmadığı için aslında aynı şeyi yapmış oluyorlar.
türk kelimesini "etnik"
anlamından ayrı ortak siyasi hukuki kimliğin adı olarak kullanmak aslında çok
doğru ya da çok yanlış değil. lakin türk kelimesinin iki ayrı anlamda
kullanılması kafa karışıklığı meydana getiriyor, "türk aslından
gelmeyenler hakimiyete ortak değil, ikinci sınıf vatandaş" algısı
oluşturabiliyor, bölücülere malzeme veriyor.
diğer husus: " Devlet bir defa
kurulur. Tekrar kurulması, ancak yıkıldıktan sonra olur" amenna. lakin bir
mühim soru da şu: "1923 öncesine" ne garezimiz var? türkiye
devletinin kuruluş tarihi: 1040! 1923 değil.
*
bitmeyen şarkı örnekleri, arı masalı:
"... demekle olmaz ki", 'kürt sorunu': " ... çözülmez ki"
sorunu tanımlayan kimse, çözümü belirleme
tekelini de elinde bulundurmuş oluyor, ağzınızla kuş tutsanız faydası yok... kürt
sorunu: dediğim şeyler yapılmazsa -mantıken- çözülmesine imkan bulunmayan sorun
(dedirten başlık :P ) tespit değil çünki, kafada kurgulanmış bir şey; bir çeşit
kazandibi (tilki tilki saat kaç) oyunu... silkeleyince altından 'türk sorunu'
çıkıyor: türkler orta asya'ya defedilmeden çözülemeyen sorun. (şark meselesini
hatırlayan var mı?) filistin sorunu, makedonya sorunu, arnavutluk sorunu; dönüp
okumak lazım, yüz senedir aynı zihin koordinatlarında dolanıp duruyoruz. çocukken
arı masalını "allah bir" diyerek durduruyorduk; çözülme sorunu olan
sorun için de "devlet bir" demek lazım (müdür bu, buna konuş:P)
coğrafyaLAR DEĞİL, tek bir coğrafya ve tek
bir sorun var, biz osmanlıyken adı şark sorunuydu, kültürel farklardan siyasi
"sorunlar" üreterek bizi önce zihnimizden böldüler. bizim
sorunlarımız değil, biz onların sorunuyuz. ortadan kaldırmaktan ziyade
güçlenmesini, kontrolden çıkmasını engellemek, kullanmak, köleleştirmek, sahayı
tam verimli sömürmek... farklı kaynaklar
ve dinamikler var, türkleri orta asya'ya sürmek daha çok churchill kafası,
nisbeten demode. ingiliz siyaseti: ölmesin-onmasın. amerikan siyaseti: semirt,
sömür bkz: marshall yardımı vs bir de siyon mevzusu var... 1901 sultan
abdülhamid'in e. karasu'yu sepetlemesi 1902-3 makedonya'da isyan 1905 i.
terakki'nin kuruluşu 1908 s. a.hamid'in hal'i
*
bayan kışanak bana istediği kadar türk
kökenli diyebilir, yalnız ne içtiyse ben de istiyorum
*
bu adamlar hiç filim de mi seyretmiyorlar,
hey adamım biz teröristlerle pazarlık etmeyiz... :P
*
apo'ya ev hapsi gibi bir şey vaki olursa,
sayın hükumetimize beddua edeceğim, bilgilerinize arz ederim sayın
cumhurbaşkanım @cbabdullahgul
*
bıktım bu mış gibi yapmalardan, ne rezil
bir şeydir bu siyaset, kimse meramını dümdüz söylemiyor, kavramların etrafında
gölge boksu yapıyor. kürt sorunu ne kardeşim? gel bir net tanım yap ki, ölçelim
biçelim kaç arşın kaç kulaç... sorun senin gevelediklerinse, çözülmesin zaten.
gevelediklerin sorun değil. sorun dediğin çözüm, çözüm dediğin asıl sorun. sorun
sensin, bi çözül git mümkünse...
ne kadar vahim bir bakış açısı: Şahin Alpay
: Leyla Zana'ya kulak verin! - bit.ly/KPs8Lz @zamancomtr devlet pes etsin yani,
suçluyu serbest bıraksın, suçu artık suç saymasın; terörün taleplerini kabul
etsin yani, öyle mi? akan kan duracakmış… böyle durursa, bugüne kadar akan
bütün kan, boşuna akmış olacak. devletin temeline dinamit, köküne kibrit suyu,
bu mu yani barış? sınır içinde yeni sınır çizilecek, millet kimlik kimlik
bölünecek, devlet içre devletçikler olacak öyle mi? vallahi razı değiliz... üsküp,
selanik, halep, kerkük yemen hangi pahaya gittiyse, diyarbakır da o pahaya
gider, kan akacaksa akar, malazgirt'e sakarya'ya eklenir. önce bir hiza
istikamet tayin edelim, sonra konuşalım, yazalım. hiza dışı söze karnımız tok,
hiza bozulursa çelik çekirdek konuşur. kimse kendini kandırmasın, evirip
çevirmesin, lafı eğip bükmesin; zırvaladığınız şekilde bir sorun da yok, öyle
bir çözüm de yok. "peköke" öyle inerse dağdan, biz dağa çıkarız; kan
yine durmaz.
*
yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.ph…
- Seçimli ders olarak Kürtçe, Zazaca ve diğerleri - Ümit ÖZDAĞ -> kısmen
katıldığım kısmen katılmadığım bir yazı. "Kürtçe seçmeli dersi bir süre
sonra Kürtçe eğitimin bölgesel olarak başlaması izleyecektir" acaba? bunu
bilmiyoruz, tahmin veya zan... slippery slope/ kaygan meyil argümanı sorunlu
bir argümandır. "şuna izin vermek aslında iyi ama ona verirsek buna da
vermek zorunda kalabiliriz, o zaman kötü olur" şeklinde bir düşünce. haklılık
payı da vardır, ama saçmalamaya abartmaya müsaittir, sınırı nereden
çekeceğinizi bilemezsiniz. laik depresiflerin, "başörtüsüne izin verirsek
yarın bunlar açıkları okula almaz" paranoyası gibi, mesela... 1)
"Kürtçe seçmeli dersi" 2) "Önce askeri yönetim tarafından
konulan Kürtçe kaset, gazete, kitap üzerindeki yasaklar kaldırıldı. >> Bu
zaten 12 Eylül sonrasında Kürtçe konuşmanın yasaklanması gibi gereksiz bir
yasaktı ve Kürtçülüğe provokasyon imkanı veriyordu" 1'deki konuyu da
2'deki bağlamda değerlendirebilirdi, ümit özdağ; neden öyle yapmayı tercih
ettiğini anlayamadım
diğer taraftan "AKP Hükümetinin
Türkiye’yi getirdiği nokta demek ki, Diyarbakır’da resmi binalarda Türk
Bayrağının asılamaması" burası mühim. şehrin girişindeki hoşgeldiniz
levhasında bir sürü farklı dil var. aslında dert değil ama "çaktırmadan
quebec modeli" olması çok vahim. başbakana hoşgeldiniz pankartı asıyorlar,
kürtçesi var, zazacası var, türkçesi yok. tavır koymaktır bu, hiç hoş değil. ben
senin resmi dilini tanımıyorum demektir, senin resmi sıfatını da tanımıyorum
demektir, hoşgeldin değil, s. git demektir. sistemin kürtlere zultmetmesine
karşı çıkmak, bu terbiyesizliği hazmetmek manasına gelmemeli. hak aramak,
adalet aramak, huzur aramak değil bunlar, art niyetli hareketler. güç
yoklaması, ne kadar şımarabiliriz konulu bir iskandil... uyanık olmak gerek,
çizgiyi korumak gerek. ne ifrat ne tefrit; ne zulmedilsin, ne de şaki, baği
tayfasına yüz verilsin.
*
herkesin dilinde bir çözüm; neyi
çözecekmişiz, bir de onu söyleseler... her kafadan başka ses çıkıyor, böyle bir
kör dövüşü olur mu? akli melekelerimiz felç olmuş, muhakeme diye bir şey yok...
Şahin Alpay : PKK şiddetini ancak Kürtler
bitirebilir - bit.ly/MlEVXY @zamancomtr
"Öcalan'ın tecridine son
verilmesi" sahi bu adamı niye hapsettik ki biz? madalya takmamız lazım
değil miydi? nobel barış ödülü versek hatta…
"Karayılan "Karakollara saldırı
planımız yok, barış istiyoruz..." derken, bu saldırıyı kim tezgâhlamış
olabilir?" saldırıyı karayılan tezgahlamış olamaz di mi, delikanlı çocuk,
yapmaz öyle şey...
"Kürtlerin kimlikleriyle ilgili bütün
haklı taleplerinin karşılanması için" kimlik? hak? talep? tabii tanımladık
hepsini, mutabıkız, çok güzeliz, kimse bizi durduramaz...
"iktidar partisine destek vermeli.
Başbakan Erdoğan, "Bizim için esas olan özgürlüktür, esas olan barıştır,
dayanışmadır... Hak, hukuk ..." iki hafta önce tukaka değil miydi başbakan,
şimdi nasıl ümidimiz oldu?
"Kürtlerin davasına saldırı"
hmmm, birisi birisinin davasına saldırmış, en çok ben bildim...
merak ediyorum, bütün bunların türkiye'nin
suriye'ye girmesi-girmemesi meselesiyle bir ilgisi olabileceğini yazan çıkacak
mı?
"olaylar rusya'da geçiyordu"
woody allen
konudan konuya atlıyoruz, yeşiltaş ve
düşürülen uçak meseleleri ayrı ayrı konular değil. resme bakmadan detayları
anlamak zor...
şöyle baştan bir toparlayalım filmi: sene
1876, mevsim ilkbahar...
*
yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.ph…
doğruyu bilip, doğruyu söylemek Sadi SOMUNCUOĞLU yeniçağ
1) 600 yıl boyunca bütün dış yazışmalar
tek dilde mi yapıldı? 2) memurların türkçe bilme mecburiyeti 1876'dan önce
nasıldı? 3) askeri olmayan görevleri kim yapıyordu? halkla muamelede hangi dil
kullanılıyordu? 4) osmanlı deyince tek bir sistem mi anlamak gerek?
sanki başbakanın aktardıklarıyla sadi
bey'in verdiği bilgiler çelişmekten ziyade birbirini tamamlıyor. devletin bir
resmi dili vardı ve işlerini bu dil üzerinden yürütüyordu, ancak halka yansıyan
yüzü daha esnekti. ayrıca kanun-ı esasi ile gelen dil mecburiyetinin
huzursuzluk sebebi olduğuna dair bir şeyler hatırlıyorum sanki. muhtemelen daha
önce bu mecburiyet yoktu. mesela halkı tamamen arap olan bir kasabada, posta
memuru mahalle bekçisi vb türkçe bilmeyebilirdi. lakin osmanlı muazzam
toprakları, eyalet sistemi olan bir yapıydı, iletişim de bugünki gibi değildi,
ayrıntıları değil esası dikkate almalı
*
yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=22… Ali
Bayramoğlu Çözüm: Kayıtsız koşulsuz siyaset...
1> "Siyasi iktidar silah bırakma,
sınırlı demokratikleşme ve hizmet formülünü öneriyor"
2> "Kürt Siyasi Hareketi ise bunun
bir tasfiye formulü olduğu düşüncesinde"
3> "Çözümü ise siyasi iktidar
tarafından kırmızı hat kabul edilen "özerklik, temsil ve muatap
alınma" ekseni üzerine oturtuyor"
4>" O zaman atılması gereken ilk
adım, bu iki bakış açısının ve onları savunan aktörlerin birbiriyle temas
etmesi, "
5> "birbirine yaklaşması, ortak
bir yol için buluşması, konuşması değil midir?"
-> değildir. özerkliğin ortak yolu
olmaz. dün ahmet selim'in yazısında dediği gibi, "imkansızın pazarlığı
olmaz". bayramoğlu "taraflar farklı düzey ve dozlarda kendiliğinden
oluşan siyasi alanı bile boğuyor, daraltıyorlar" diyor. hangi taraflar?
devletle örgütü eşdeğer algılamaktan vazgeçmek gerek. devletin operasyonuyla
örgütün eylemi muadil değildir... devlet operasyonların yürütülmesinde hata
yapmış olabilir, bu ayrı bir şey, ama kavramsal olarak operasyon haklıdır ve
devletin görevidir. eylem bizatihi haksız, suç örgütünün suç faaliyeti, doğru
olma imkanı yok. bu ikisi nasıl mukayese edilebilir? bu adamların
söylediklerinin devlet kendini imha olsun demekten farkı yok... oldu canım,
tası tarağı topladık karakum çölüne dönüyoruz... :P
*
evet, zana bizi şaşırtmadı. aldı sazı
tayyip reyiz, görelim ne söyler...
kafaya hâlâ sokulamamış/ çakılamamış bir
husus var: kimsenin "halk olmaktan kaynaklı" bir hakkı YOK! buna
"oğuzlar" da dahil... türk kelimesi müteaddit mânâlarda kullanıldığı
için, net anlaşılsın diye, oğuzlar diyorum. "oğuz asıllı türk
vatandaşları" olarak "halklar" esasına dayanan bir devlet
modelini kabul etmiyoruz, bunu tartışmayı da kabul etmiyoruz. elemanlar barış
(!) görüşmesi yapıyorlar, dayattıkları talepler "casus belli"...
olmaz öyle. böyle bir şeyi ancak bir savaşın sonunda taraflardan birinin
pestilinin çıktığı bir "barış görüşmesinde" ileri sürebilirsiniz. ak
parti böyle bir "siyasi iradeyi" gösterirse, %50'de kalamaz, hatta %5
daha muhtemel. böyle bir işe yanaşacaklarını zannetmiyorum. asıl gerçekçi
olmayan talep, "halk" öznesiyle başlayan cümlelerle söylenendir. silahları
bırakın talebi gerçekçi değilmiş. dalga mı geçiyor, tehdit mi ediyor? bir şey
çıkmayacak bir görüşmeden bir şey çıkmamış bulunuyor
*
Açılım Değil Katliam İstiyoruz yanlış bir
laf, fitneye kapı açılımı da istemiyoruz, katliam da istemiyoruz. karşındaki
hayvansa sen insan ol
kim okuma yazma öğretti bu kadar çok
maymuna ya? öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz, 40 altın 40 sopa...
*
kışanak "Öcalan'ı İmralı'da rehine
tutan zihniyeti kınıyoruz" demiş, 'tutsak'tan sonra bir de 'rehine' çıktı,
kesin madde kullanıyor bunlar
-ne iş yaparsınız? --tanımadığım devletin
milletvekiliyim. -oldu canım, döncam ben siza...
*
maşayla müzakerelerimizi tamamlayınca,
maltızla da masaya oturacağız..
*
şehit sayısı yanlış hesaplanıyor,
malazgirt'ten itibaren saymak gerek... terörist cenazesi nümayişe çevriliyor,
tabutlara örgüt paçavrası örtülüyor, medya "öcalan posteri yok"
havasında. hangi sağduyu? "taktik" havlu atmak idiyse, yüz sene önce
neden yapmadık? çanakkale falan diye uğraşmasak şimdi ingiliz vatandaşıydık :p
böyle kan falan durmaz, kansızlar kasılıp duruyor, böyle duracak kana yazıklar
olsun...
*
balkanlardan, kafkaslardan gelenler de bu
ülkenin sahibidir, bu ülkede herkes bu ülkenin sahibidir. bu ülkenin sahibi
olmayan biri varsa, bu ülkeye ihanet edenlerdir, sudanlı musa kadar bu ülkeye
sahip çıkın da sonra sahiplenmeye kalkın
*
merak ediyorum, sap, saman, harman derken
makul bir yere varabilecek miyiz? "Etnik Türk milliyetçileri kimler?"
http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/etnik-turk-milliyetcileri-kimler_2056206.html
…
karmaşık bir vakıayı basit dairelerle izah
zor, o yüzden ya sağa yıkıyoruz, ya sola deviriyoruz. bakalım bilmeceyi
çözebilecek miyiz... kemani tatyos efendi bir mânâda türk, tuvadaki şaman başka
bir mânâda türk, saraybosnadaki boşnak daha başka bir mânâda türk... ipucu:
bölmek yanlış, birleştirmek doğru. bütün bu mânâları kucaklayan bir millet ve
milliyetçilik tarifi olmadan meselenin halli müşkil...
*
yine yarım bir bakış: Milliyetçilik neden
bu kadar çok tartışılıyor?
http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/milliyetcilik-neden-bu-kadar-cok-tartisiliyor_2059586.html
… ötüken ve çaldıran niye çelişsin ki?
bin yıldır bir arada yaşayan değerler arasından "seçim" yapıp
birbiriyle tokuşturursanız çelişir ancak, "ötüken" ve
"çaldıran"... etnisite ve milliyet için net tarifler yapmaz ve
bilerek/ bilmeyerek birbirine karıştırırsanız çelişir, sorun milliyetçilikte
değil... hem "herkes türk" deyip hem de türk olmanın tek mânâsını
"ötüken"den çıkarırsanız, sudanlı musa'yı türk yapan espriyi
kaybedersiniz. fili kulakla, kuyrukla tarif ederseniz çelişki görebilirsiniz,
ama fil kendi içinde çelişmez... kuyruk için kulağı, kulak için kuyruğu feda
edeceğimize, fili kurtarmaya baksak ya...
*
bşi sorcam, "tutanakları kim
sızdırdı" moliére'in bir oyunu muydu? konu neydi, ana fikir nereye
gidiyor, takip edemedim ben...
*
rabbim hâlimizi, ahirimizi hayreylesin...
vay vay vay!.. Kandil: Çağrıyı yaşama
geçireceğiz - Genel Bakış- http://ntvmsnbc.com
http://www.ntvmsnbc.com/id/25430403/
@ntv aracılığıyla
şeksizpire'nin yeni piyesi: bir yerden bir
şeyler kaçırma, teyatoromuzda...
hak şerleri hayreyler...
*
" Öcalan'ın mektubu ve Nevruz "
başlıklı bugünkü köşe yazım
http://www.denizulkearibogan.net/haberler/kose-yazisi-ocalan-in-mektubu-ve-nevruz/
…
"barış... psikolojik bir süreç"
gördüğüm psikoloji beni endişeye sevk ediyor, psikolojik bir süreç var ama sonu
hayrola... sırf bayrak olmaması değil ama onunla birlikte genel hava birlik
değil ayrılık haletiruhiyesini gösteriyor. "bayrak yok ama neyse artık bu
seferlik öyle olsun" deyip geçecek bir şey göremiyorum, "yabancı bir
ülkenin işgalci ordusuna karşı zafer kazanmış yerli milis gücü zaferle geri
çekiliyor" havası gözleniyor.
*
'âkîl adam arıyorlarsa, benim namzetim
halaçoğlu. buyur burdan yak :p (sürece itirazımız bakîdir...)
*
"allahuekber dedim gaza bastım"
Aynı ocaktan ısınıyoruz, ileri! - Yazarlar - Hakan Albayrak - Star Gazete
http://haber.stargazete.com/yazar/ayni-ocaktan-isiniyoruz-ileri/yazi-738527 …
iyi niyet, saflık ve gaflet arasında
belirsiz çizgiler var. mesele akan kanın nerede kalacağı değil, sulh adı
altında fitnenin büyümesi... başta elebaşı, cümle örgüt ehlinin başına tuğla
düştü de kişilikleri mi değişti? rüyalarında aksakallı dedeyi mi gördüler? yoksa
kendilerini gayelerine erişmiş saymalarına yol açan vaadler mi aldılar? beş
yaşında çocuk inanmaz bunların samimiyetine. sayın hakan albayrak, gözünü
seveyim iki dakka bir sakin ol, sağa çek, bir tekrar düşün... keşke sen haklı
olsan...
*
akil adem dedikleri hakem rolü oynamayacak
mı hesapta? o halde her tarafın kendi hakemlerinin olması icap etmez mi?
*
bak, mustafa çalık da gayet 'âkîl olup,
ayrıyetten adamdır bizzat. tarihe not düşelim, söylenmemiş olmasın...
*
bejan matur bir konuda yanılıyor:
devletler kanla kurulur, coğrafyaya müzakereyle değil çelikle hükmedilir. bahsi
geçen statüyü kimse kimseye vermez, gücünüz yetiyorsa söker alırsınız. ayrıca
el atıyla düğüne gidilmez, a.b. bize abilik yapsın demekle alınabilecek bir
statü de yoktur, kukla statüsünden başka.
*
bin yıllık geleneği bir tarafa bırakıp
fikirlerinizi tek parti tasarruflarıyla temellendirmeye kalkarsanız ortada
birlik kalmaz. bin yılı silip her şeyi cumhuriyetle başlatırsanız, ayrılığı
savunanlara sunacak bir argümanınız kalmaz, jöntürk kafasıyla bu kadar ancak...
*
herkes farklı algı evrenlerinde yaşıyor,
muhatabınız söylediklerinizden kastettiklerinizi anlamıyor, sıkıntı burada. osmanlı
yıkıldı sanan milliyetçiler osmanlı yıkıldı sanan islamcı ve kürtçülere hiçbir
şey izah edemez. devlet zaten yıkıldıysa, neyin davasındayız? öküz ölmüşse
ortaklık bitmiştir. türk derken kastedilenin osmanlı derken kastedilenle aynı
şey olduğunu izah edemeden hiçbir yere varılamaz
*
bir şeyler değişmeli diyenler neyin
değişeceğine dikkat etmiyorlar, sıtmanın ilacı kuduz mudur?
*
duygusallık da öfke kadar aklı
perdeleyebilen bir haldir, yavrusuna fart-ı merhametten muayenesini engelleyen
anneler de görülebiliyor acil servislerde, çözü(lü)m sürüncemesine katkımız
olsun
*
etnik aidiyetlerden ayrı bir ortak kimlik
var; milliyetçilik ortak kimliğin dili daha çok, alt gruplardan birinin
diğerleri üzerinde hegomonyası değil, alt gruplarla üst grubun bağlarını
sağlayan bir dil. milliyetçilik bölünmelerin değil, birliğin dili; "bu
ülke" meselesi. kasaba fanatizmine bile milliyetçilik derseniz sağlıklı
düşünemezsiniz.
İkincisi, gökalp çizgisiyle atsız
çizgisinin çok alakası yoktur, ayşe böhürler hanım bu yazarları okudu mu
bilmiyorum, ama birine bakıp ikisini aynı şey gibi eleştiriyor. gökalp'ın
fikrini geliştirenler m. turhan ve e. güngördür. arvasi ve kösoğlu da var
üç: kürt milliyetçiliği ve kürtçülük
eşanlamlı değil. kürt milliyetçiliği tabiri bir oksimoron. kürtler henüz makul
ve meşru bir kürtçülük modeli geliştiremediler veya ben bilmiyorum. türkçülüğün
ırkçı olan ve olmayan kanatları var, kürtçülüğün ırkçı olmayan bir türünü henüz
göremedik. etnik bölücülükle, ortak gayede birleşmeyi savunan bir fikri muadil
görmek reva değil. ümmetçi islamcılar, milliyetçilik ve ırkçılık/kavmiyetçilik
fikirlerini aynı şey sandıkları için doğru düşünemiyorlar konu üzerinde
bir de gökalpçılık derken ne
kastettiklerini anlasak...
*
MHP, süreç ve tedirgin Türkler - Açık
Görüş - Star Gazete
http://haber.stargazete.com/acikgorus/mhp-surec-ve-tedirgin-turkler/haber-744871
…
mhp şimdiye kadarki tavrını sürdürürse,
bunu sürece dolaylı destek olarak okumak da mümkün. mhp chp'ye yaklaştıkça
varlık sebebini kaybediyor, chp'de arada 'ya biz sosyalist değil miydik'
diyenler var, mhp'de o bile kalmadı. hatta, tepkili kesimi oyalıyor diye
düşünürsek, dolaylı aktif destek diye de düşünebiliriz. dört parti paslaşarak
oynuyor gibiler, roller farklı, piyes aynı.
*
face'te gezen bir resim akil adamlar
türkiye'nin adı anadolu federasyonu olmasını önerdi diyor, kaynak gösterilen
linkte bulamıyoruz yerini. tenkitlerin ayağı yere basmazsa, destek yerine geçer
*
kızacaklar şimdi, ama ulusalcılığı da türk
düşmanlığı olarak algılıyorum, chp'ye mi düştü, türk'ün derdi? ne çekti bu
türklük şu 'jön' taifesinden, ayrıca 'gayri türk'leri dürten yalnız dış mihraklar
da değil, bunlar varken başka mihrak ne hacet? camide omuz omuza saf tuttuğumuz
'şafii' amca mı, başörtülüyü okula almayan mı; kim türk, kim düşman?
*
bu "çözüm" mevzusunda
"korkmayın güzel olacak" sadedinde bir kısım yazılar "merd-i
kıpti" çağrışımı yapıyor... adam sakin sakin, "tatlı tatlı (alâ veznü
pişkin)" anlatıyor, sistemde etnik parçalanmanın nasıl olacağını.
ittihad-ı islam fikriyle nasıl telif
ediyorsunuz bunu, yıllarca milliyetçiliğe kavmiyetçilik dedikten sonra bunu
nasıl gözardı ediyorsunuz? pozisyonlarımızı ayarlayalım efendiler,
buğzedeceğim, önümde durmayın allah rızası için...
*
biz #pazarlıkyok diyeduralım, belki de
birileri çoktan yaptı o pazarlığı, başka pazarlıklarla birlikte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder