29 Eylül 2012 Cumartesi

Ahir Zaman Menkıbeleri - Enes'in Ayakkabı Bağcığı


kaylule kıraathanesi, 27.09.2006

Ulaş ve Enes iki kardeştiler, fakat hiç geçinemezlerdi. Daha doğrusu Ulaş ağabey olduğu halde, kardeşini hiç korumaz, sürekli eziyet ederdi. Ayrıca Ulaş'ın metalci olması da cabası... Halbuki zavallı Enes küçük olmasına rağmen devamlı ağabeyine nasihat eder, ona gerçeği göstermeye çalışırdı. Nafile... Bütün çocuklukları böyle geçtikten sonra, günlerden bir gün Ulaş ve Enes büyüdüler, oy verecek yaşa geldiler. Ulaş Bir Dakika AydınLık İçin Beş Dakika Karanlık Partisine oy vereceğini her yerde ilan etmeye başlamıştı bile. Enes ağabeyini İki Dakika Delikanlı Ol Partisine oy vermesi için ikna etmeye çalışmışsa da başarılı olamamıştı. Derken seçim günü geldi çattı. Enes sabah namazından sonra uyuyakalmıştı. Rüyasında ak sakallı bir dede gördü. Dede ona "korkma evladım" dedi ve arkasını dönüp yürüyüp gitmeye başladı. Fakat karanlığın içinde yükselen beyaz buharların ortasında birden durup arkasını döndü ve "ha, aklıma gelmişken kızkardeşin Fâtımâ Selinsucan'a söyle bir daha fosforlu yeşil pantolon giymesin lutfen" dedi, sonra gözden kayboldu. Enes ağlayarak uyandı ve ayakkabılarını alelacele ayağına geçirerek hızla seçim sandığının olduğu okula doğru koşmaya başladı. Fakat daha birkaç adım atmadan kendisini yerde buldu. Ayakkabısının bağcığı kopmuştu. Eyvah! Şimdi oy vermeye nasıl gidecekti? Vazifesini mutlaka yerine getirmek zorundaydı, ama pazar günü olduğu için bütün ayakkabı bağcıkçıları kapalıydı. Enes çaresiz kalmıştı, fakat birdenbire rüyasındaki ak sakallı dedeyi hatırladı. Rüyasındaki ak sakallı dede Enes'e rüyasında korkma evladım demişti. Enes artık korkmaması gerektiğini anladı. O esnada ağabeyi Ulaş meridvenlerden koşarak inerek oy verme sandığının olduğu okula doğru koşarak gitmekte idi. Enes'in ayakkabısının bağcığının koptuğunu görünce hain hain gülmeye başladı. Aslında Enes sabah namazından sonra uyuyakaldığında onun ayakkabısının bağcığını eğe ile zayıflatmıştı. Böylece Enes'in oy vermeye gidemeyeceğini düşünüyordu. Fakat beklediği olmadı. Birdenbire merdivenlerden koşarak inerken yuvarlanarak yere yuvarlandı. O esnada gökyüzünden gelen bir ayakkabı bağcığı Enes'in önüne düşmüştü. Enes çok sevindi. Hemen ayakkabısını bağlamaya başladı. Aslında bu ağabeyi Ulaş'ın düşerken ayağından fırlayan ayakkabısından fırlayan ayakkabı bağcığı idi. Böylece bir kere daha iyilik ve kötülük karşılığını bulmuş oldu.

Hiç yorum yok: